Çevirmen Sözlüğü

Bu sözlük AnimeWho? tarafından oluşturulmaktadır. Eklemek istediklerinizi çevirmen sorumlumuz onayladıktan sonra eklenecektir.

İngilizce/JaponcaTürkçe & Özel Notlar
Huh?“Ha?”
Wow WhoaVay canına, oha (argo kullanabilecek bir karakterse yazılır.) Ayrıca İnanılmaz falan da yazılabilir
Ooh“Uuu?”
Ugh“Uff” veya “ah”
SugoiSugoi'yi bir çok şekilde çevirebiliriz, duruma göre Türkçeye çevrilmesi lazım, İngilizce çeviriye bağlı kalmak yanlış olabilir bazen. “İnanılmaz, harika, muhteşem, harikulade vb.” olarak çevrilebilir, ama durumun iyi ayarlanması ve gelecekteki repliklere göre çevrilmesi gerekiyor.
Yare yareÇok sıkıntılı, duruma göre çevirmek gerektiren bir yapı. “Ööf öf” olabilir, “allahallah, sıktı(nız) artık” olabilir, çok geniş bir çerçevede kullanılabilir. Dikkatli olmak lazım.
Uh-huh.ifadesi “Hı-hı.” veya “Peki.” olarak çevrilebilir.
Tee-hee.ifadesi “Hihi(hi).” veya “Hehe.” olarak çevrilebilir.
TeppanyakiBizim ocakbaşı kültürünün onlardaki hali. Kendin pişir kendin ye tarzı.
KeikakuPlan, program kararlaştırma falan demek. Ama bir çok dandik sub keikakuyu öyle bırakıyor
TachinomiNo chairs no worries demek yeterli. Japonyada içki içmek için insanların kullandigi bir tür bar çeşidi. En dikkat çeken özelliği de sandalyesiz olması.
Teme, kisama, aitsuYerine yer yer “lan, ulan” kullanmaya çalışalım. Hem çevirirken daha fazla seçeneğimiz oluyor, hem de karakterin ne kadar kaba konuştuğunu daha anlaşılır şekilde gösteriyoruz.
LingerieKadın iç çamaşırı demek.
Tartarus(טרטרוס)Mitolojide Hades’in sahip olduğu yer altı dünyasından bir yer, Titanların hapishanesi.
Arakne(ארכנה)Mitolojide Athena’ya dokumacılık konusunda meydan okur. Athena bu meydan okumadan ötürü onu korkunç bir örümceğe dönüştürür.
Speak of the devilİyi insan lafının üstüne gelirmiş/İti an çomağı hazırla (lafın üzerine gelmesi/olayın gerçekleşmesi anında söylenilen bir terim)
Pirouette(Piruet)Parmak uçlarında veya topuk üzerinde dönüş yapmak.
Serenade(Serenat)Açık havada çalınan bir müzik parçası, tipik olarak geceleyin erkek tarafından, pencere altında, sevgiliye çalınan küçük konser.
Euphoria(Öfori)Yoğun zevk ve mutluluk hissetme durumu.
On condition thatŞartıyla demektir. “On condition that you get shower, you can play video games” çevirisi, “Duş alman şartıyla video oyunları oynayabilirsin” bu şekildedir öbekten sonra cümle gelir.
UnreasonableBazı yerlerde anlamsız, mantıksız diye çevrilir. Kelime anlamı “amaçsız olan, sebebi olmayan"dır. Fakat bazı metinlerde çeviri metne uygun gözükmez bu durumlarda “haksız” çevirisi ya da “sebebi yoktu” çevirisi kullanılabilir.
Ramen(ラーメン)Çin mutfağından benimsenmiş bir yiyecek olup Japon kültürünce oldukça popüler bir yiyecektir, içerisinde tipik olarak erişte, et, taze yeşillikler ve yumurta bulundurur.
Dakimakura(抱き枕)Vücut yastığıdır, genellikle sevilen anime karakterlerinin insan boyutunda büyük bir yastık biçimine getirildiği üründür.
Makura(枕)Yastık demektir,
Daki(抱き)Kucaklamak ve yapışmak gibi anlamlara gelir.
Otaku (おたく)Animelerde, çoğunlukla anime bağımlılarına söylenen terim.
Oops!Hoop
Erm...Şey…
Round:Atış anlamıda vardır.
MMO (Multiplayer Massive Online )Çevrim içi oyuncularla oynanılan oyun türü.
FPS First Person Shooter):Birincil şahıs kamera açısından oynanılan oyun türü.
RP (Role Play)Rol Yapma
VR (Virtual Reality )Sanal Gerçeklik
AR (Augmented Reality)Arttırılmış Gerçeklik
Kouhai:Senpainin tersi gibi (çırak, devre)
Damn!Kahretsin!/ Hay!/ Tüh!/ Yuh!
Ara araAman aman/ vah vah!/ Bak sen…
Nandemonai (Nandemonay)Yok bir şey/ Önemli değil/ Boş ver.
Hontou/Hontouni?Harbi mi?/ Ciddi mi?/ Gerçekten mi?
Se’enoBir İki, üç!/ Ya hak!/ Başlıyoruz!/ Hazır, başla!
Eto/AnoJaponların “ee…/ şey…” deyişi. genelde etttoooo ya da anooo diye duyabilirsiniz. Lakin "ano sa/ ano ne" sözleri “baksana, aslında var ya…” gibisinden anlamlara gelir.
PTO (Parent Teacher Organization/Association)Okul aile birliği / Aile birliği
Soro soroTürkçesine “yavaştan” yazarsanız çok tatlı olur.
Sassuga "X"İngilizcede X for you! diye geçen, Türkçe çevirisi; helal be, yürü be, işte bizim X! tarzı çevrilmesi gereken kalıptır. Sakın, “sizin için X” gibisinden çevirmeyelim.
NormiePopüler kültür kölesi/ Sıradan İnsan yazabilirsiniz.
どつき一い (dotsuki ichii)Bir kere kalp atışı olarak çevrilir. Yani "küt küt" yerine “küt” yazın!~
Stalker (Sto'ka)Tacizci, Sapık
DerpAmerikalı’ların geri zekalı taklidi yaparken kullandıkları ses efektidir. Salağa yatma, aptal taklidi yapma diye çevirilebilir.
NeetNot in Education, Employment, or Training, toplumda hiçbir işte çalışmayan ve herhangi bir eğitim almakta olmayan boş gezen tiplere deniyor
Go-home club/ going home clubOkulda herhangi bir klüpte aktif olmayan öğrenciler için kullanılır. “Ben ‘going home club’ e üyeyim.” vb. şekilde kullanılır.
MattakuTanrım…
え?Diye sorunca what diye çevrilmiş oluyor bazen, “Ne?” diye, veya karakter aksanlı falansa veya çok şaşırmış ve informal ise özellikle, “He?” diye çeviriyorum
オイDiyor, hey diye çevrilmiş oluyor, Hop diye çevrilebilir eğer karakter bir “delinquent” ise, kaba konuşmada çalışıyorsa, omae teme kisama kullanıyorsa

⚠️ Üç noktadan sonra büyük harflere dikkat edin.

  1. Satır: Ben...
  2. Satır: ...öyle olsun istememiştim.

Out of blue: bir olayın beklenmedik veya aniden olduğunu belirten İngilizce deyimdir.

  1. I know it’s out of blue, but you have to follow me.
    ✅ Doğru Çeviri: Bunun ani olduğunu biliyorum, ama beni takip etmelisin.

  2. One day, out of blue, the king was killed.
    ✅ Doğru Çeviri: Bir gün beklenmedik bir şekilde kral öldürülmüş.


Otsukaresama desu: Bunu iki karakter birbirlerine karşılıklı söyler, “iyi akşamlar” gibi.

  1. Thanks for your hard work!
    ✅ Doğru Çeviri: İyi iş çıkardın, eline sağlık.

    diğer çevirmenimizin düşüncesi,
    お疲れ様です (Otsukaresama desu): Bu ifade farklı durumlarda farklı anlamlar kazanabilir. Fakat daha çok çalışma ortamlarında; meslektaşların, öğrencilerin vs. yaptıkları çalışmalar sonucunda veya sırasında birbirlerine kullandığı ifade olarak geçer.
    "お疲れ様" yapılan bir emeğin şükranını belirtir ve sonundaki “です”, İngilizce’deki “is”, yani “dır-dir” anlamını taşır.

    Eğer bir çalışma tamamiyle bittiyse "お疲れ様でした (Otsukaresama deshita)" alır, ki “でした” İngilizce’deki “was” yani geçmiş zaman ekidir.

    Samimi ve genelde öğrenciler veya patronların çalışanlara söylediği şekli ise "ご苦労様です (Gokurousama desu)" olarak ifade edilir.

    Otsukaresama için yerine göre: İyi işti! İyi iş çıkardın! Emeğine sağlık! Kolay gelsin! İyi akşamlar! kalıplarını kullanabiliriz.


Ha? yerine Hı? kullanabilirsiniz çok daha tatlı oluyor.
Ha for barzo, He for şaşkınlık, Hı for kawaiiness

Ohisashiburi‘yi (çevirilerde genelde “it’s been long time” ve varyantları şeklinde görüyoruz) uzun zaman oldu, ne zamandır görüşmedik diye çevirebildiğimiz gibi, özlettin kendini, özledik seni türünden de çevirebilirsiniz.

And: “Ve” şeklinde yazılmaz. İngilizcede “Hey, what’s that? And they were finally able” şeklinde ise cümle Türkçe yazımında “Hey, what’s that? ve/VE they were finally able” şeklinde yazılmalı.

  1. Bağlaçlar noktadan (.) sonra kullanılmaz.
  2. Büyük harfle yazılmaz.
  3. Satır başına “Ve” şeklinde başlanmaz.
    (Bu durum başlıklarda "ve" ya da "VE" şeklinde olur yine baş harfi büyük olmaz.)

Cultivating: Taoizm’de, yetişimcilik.

Cultivator: Taoizm’de, yetişimciliği yapan kişi — yetişimci.


Average: Ortalama anlamının dışında “vasat” anlamı da var dikkat edelim

  1. Thanks to you, everything is just average!
    ✅ Doğru Çeviri: Sayende her şey vasat gidiyor!

İçeri, dışarı, ileri, şura, bura, ora, yukarı, aşağı gibi sözler ek aldıklarında sonlarında bulunan ünlüler düşmez:
Orda ❌ Orada ✅
Burda ❌ Burada ✅
İçerde ❌ İçeride ✅


Tabii: Onaylama anlamındadır. İki “i” ile yazılır.

İzakaya: Alkollü içecekler ve atıştırmalıklar sunan bir tür resmi olmayan Japon barıdır. Bir insanın ismiymiş gibi yazmayın.

Doppelganger: Avrupa mitolojisinde, hayaletten farklı bir kavram olarak, canlı insanın kendisine tıpatıp benzeyen görüntüsüdür. Bazı cümlelerde “Tıpatıp aynısı” olarak kullanılsa da bazı cümlelerde de mitolojik bir kavram olarak kullanılıyor.

Melon bread / Melon pan: Bir çeşit tatlı, kurabiye görünümlü bir Japon ekmeğidir. Ekmeğin dışı kavunu andırdığından böyle denilmiş.

Lovey-dovey: Son derece samimi anlamına geliyor. “Çifte kumrular” olarak da geçiyor.


Coat of arms: görseldeki şey. arma. ortaçağda vs. özellikle savaşçıların kalkanına işlenir ve aile hakkında bilgi veren sembollerden oluşur.


Tch: Yerine göre “peh, hıh, cık” yazılabilir.

"Talk about a..." şeklindeki ifadeleri "what a..." gibi düşünebilirsiniz. "ne x ama!" "amma da X!" vesaire ile çevirisi de yapılabilir.

Protégé: fransızca bir kelimedir ingilizce anlamı protected türkçe anlamı iste korunan kişi olarak geçer. guardian-protégé yani koruyan-korunan olarak örnek verilebilir. ( az / ilkel kullanımıyla “guardian-protégé vasi-çırak anlamına da gelir.)


"right?", "isn't it?", "is it?", "do you?", "did you?, "didn't you?", "are you?"

gibi pekiştirme amaçlı sorulan retorik soruların hepsini “değil mi?” diye çevirmek yerine;

"değil mi?", "yanlış mıyım?", "öyle mi?", "öyle değil mi?", "haksız mıyım?", "ne dersin?"

gibi çeşitli ifadeler kullanarak çevirirsek motomotluğu azaltmış oluruz.


Animelerde "everyone" kelimesini duyduğunuzda her zaman "herkes" diye çevirmeyin. “Mina-san!” dediğinde ki genelde cümlenin gelişinden anlarsınız, zamir olarak değil hitap olarak kullanılır, “millet” diye çevrilmesi daha uygun.

  1. Good morning everyone!
    Günaydın herkes! ❌
    Günaydın millet! ✅

  2. Hey, everyone!
    Hey, herkes! ❌
    Hey, millet! ✅


"Are there no depths you won't sink to?": “Senin hiç haysiyetin yok mu?” demektir.